Yapay Zeka ile Oluşturulan Eserlerin Hukuki Durumu: Telif Hakları Açısından Bir Değerlendirme

  • Yayınlandı:
  • 3 dakika okuma

Giriş

Yapay zeka teknolojilerinin baş döndürücü gelişimi, hukuk dünyasında da birçok soruyu beraberinde getirmektedir. Bunların başında, yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin telif hakkı kapsamına girip girmediği, giriyorsa bu hakkın kime ait olacağı sorusu gelmektedir. 2024 ve 2025 yıllarında, yapay zekaların sanat eserleri, müzikler, yazılar ve hatta yazılımlar üretmesi artık günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir. Peki bu eserler hukuken nasıl korunur?

1. Telif Hakkı Kavramı ve Mevzuattaki Yeri

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na (FSEK) göre, bir eserin telif hakkına konu olabilmesi için “sahibinin hususiyetini taşıması” ve “bir fikir ve sanat ürünü” olması gerekir. Ancak bu tanım, doğrudan insan yaratıcılığını esas alır. Yapay zekalar ise insan olmayan, algoritmalara dayanan üretim sistemleridir.

2. Yapay Zeka Tarafından Üretilen Eserler: Eser Sayılır mı?

Yapay zeka tarafından üretilen bir görsel, müzik ya da yazı eseri, klasik anlamda “eser” midir? Burada temel sorun, yaratıcı iradenin insana mı yoksa algoritmaya mı ait olduğudur. Hukuki yorumlar genel olarak şu üç ihtimali değerlendirir:

– İnsan müdahalesi yüksekse: İnsan, yapay zekayı sadece bir araç olarak kullanıyorsa (örneğin, sanatçının çizimi için bir yapay zeka uygulamasını yönlendirmesi gibi), ortaya çıkan ürün telif hakkı kapsamına alınabilir ve hakkın sahibi insan olur.
– Tam otomatik üretim varsa: İnsan müdahalesi olmadan tamamen algoritmalar tarafından üretilmiş bir içerikte, güncel hukukta bir “hak sahibi” belirlenmesi oldukça güçtür. Çoğu ülke hukuku, bu durumda telif hakkı tanımaz.

– Ortak yaratıcılık: Bazı hukukçular, yapay zekayı yaratıcı süreçte bir “ortak” olarak değerlendirmeyi önermektedir. Ancak bu yaklaşım, mevcut mevzuatla uyumlu değildir ve yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.

  1. Uluslararası Uygulamalar

– ABD: Telif Hakkı Ofisi, 2023 yılında verdiği bir kararla, yapay zeka tarafından otomatik oluşturulan eserlere telif hakkı verilmeyeceğini açıklamıştır. Ancak insan katkısının açıkça görüldüğü örneklerde sınırlı koruma mümkündür.

– AB: Avrupa Birliği henüz net bir yasal düzenleme yapmamış olmakla birlikte, yapay zeka ile üretilen içerikler için etik ve telif çerçevesi oluşturma çalışmalarını sürdürmektedir.
– Birleşik Krallık: Bazı durumlarda, yapay zeka ile oluşturulan eserlerde telif hakkının, yapay zekayı çalıştıran kişiye ait olabileceği yönünde yorumlar yapılmaktadır.

4. Türkiye’de Mevzuat ve İhtiyaçlar

Türkiye’de henüz yapay zeka üretimi özelinde bir telif düzenlemesi bulunmamaktadır. FSEK, insan iradesine dayalı eserleri esas aldığından, yapay zeka üretimleri gri alanda kalmaktadır. Bu nedenle: mevzuatın güncellenmesi, yapay zeka destekli eserler için yeni koruma kategorileri oluşturulması ve üretim sürecinde insan katkısının belirlenmesi için teknik kriterlerin getirilmesi önerilmektedir.

5. Sonuç ve Öneriler

Yapay zeka ile üretilen eserler, hukuk sistemleri açısından yeni bir sınavdır. Mevcut sistemler bu gelişmelere ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkede, bu alanda kapsamlı düzenlemelere ihtiyaç vardır. Yapay zekanın bir araç mı yoksa bağımsız bir üretici mi olduğu sorusu, önümüzdeki yıllarda hukukçuların üzerinde sıkça tartışacağı bir konu olmaya devam edecektir.